Endüstri 4.0, STK'lar, Sosyal Sorumluluk ve Toplum 5.0'ı Gerçekleştirmek
Endüstri 4.0 genel olarak bilişim ve teknoloji öncülüğünde baş döndürücü hızın ve değişimin tanımı şeklinde nitelendirilebilir. Özellikle insanlığın bilgi birikiminin kümülatif ilerlemesinin yansımaları; son yıllardaki bilgi ve iletişim teknolojilerindeki devrim, yapay zeka alanındaki hızlı ilerlemeler en somut örnekler olarak hayatımızda yer almıştır. Hızlı ve büyük dönüşümler sadece bilişim, teknoloji ve yapay zeka alanında olmuyor. Sosyal ve psikolojik olarak da büyük dönüşümler yaşanmaktadır. Bu dönüşümler aynı zamanda beraberinde krizleri de getirmektedir. Bu tarz dönüşüm süreçlerinde coğrafyalar, uluslar, toplumlar, sınırlar belirgin bir şekilde kabuk çatlamalarını yaşarken aynı zamanda da daha düzensiz bir form hali ortaya çıkmaktadır. İşte bu dönüşümler gölgesinde güç ve iktidar paylaşımları sivil toplum alanlarını giderek daraltmaktadır. Milenyum çağında demokratikleşme ve sivil alanların genişlemesi insan yaratıcılığını ve sorun çözme kapasitesini kollektifleştirmiş böylellikle bir arada yaşamayı esas alan içermeci-kapsayıcı anlayış, farklılıklar arası etkileşimi pekiştirmiştir. Endüstri 4.0 sınırları ortadan kaldırmakla beraber problem alanlarını genişletmiş, yayılma etkisi hızlı olan bu problemler her tarafta başka sorunları tetiklemiştir. Bu nedenle günümüzde gittikçe derinleşen metastazlar karşısında sivil toplum kuruluşlarının daha cesaretli, radikal, içermeci-kapsayıcı, şefaff, birlikte yaşamayı esas alan ve paylaşımcı sorun çözme yaklaşımı geliştirmesi için coğrafya olgusunun ötesinde bir müdahale alan açması gerekmektedir.
Milenyum çağında üçüncü alan ya da üçüncü sektör olarak tanımlanan STK'ların, değişen koşullara göre pozisyonlarını belirleme ihtiyacı hergün daha acil hale gelmektedir. STK'ların dayanışma temelleri artık uluslararası boyutta ve daha hızlı bir şekilde organize olmalarına imkan vermiştir. Bu nedenle Endüstri 4.0'a paralel olarak üçüncü alan-üçüncü sektör de insanlığın "avcı-toplayıcı toplum", "tarım toplumu", "endüstri toplumu" ve "bilgi toplumu" evrelerinden geçerek geldiği beşinci evre "Toplum 5.0" olarak tanımlanmaktadır. Diğer adıyla "Süper Akıllı" toplum. Zira güç ve egemenlik alanlarının gittikçe karmaşıklaştığı-sofistikeleştiği zamanlarda kırılgan gruplara ilk eli uzatacak olan sosyal sorumluluğun ve değişimin gereğini yerine getirecek olan STK'lardan oluşan ve hafızası güçlü olan Toplum 5.0 unsurları olacaktır.
Süper akıllı toplum daha ekolojik, koruyan, kollayan, daha özgürlükçü, içermeci-kapsayıcı, farklılıkları özümseyen ve birlikte yaşayarak sorun çözmeyi becerebilen bir anlayışla kendini gerekleştirebilir-özgerçekliğe ulaşabilir. Toplum 5.0 gerçekleştirilirken en büyük meydan okumalar Gıda ve İçecek(Food and Beverages), Sağlık(Healthcare), Altyapı(Infrastructure), Hareketlilik (Mobility) - Göç ve Çatışmalar (Immigration, Conflicts) ve FinTek (FinTech)-Finans Teknolojileri alanlarında olacaktır. Yapay Zekanın insan hizmetinde kullanılacağı bu evrede bu meydan okumalara süper akıllı bir cevap geliştirmek elzem bir alan haline gelmektedir.
Bu atmosferde kurulan Ekonomi, Toplum ve Yeni Yaşam Derneği; değişen koşullarda kendini sürekli yenileyerek "İnsan onuruna yaraşır yeni bir yaşamı inşa eden uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olmak için emek verir, değer üretir" perspektifiyle Toplum 5.0 sürecinde lider bir kuruluş olarak faaliyetlerini sürdürecektir. Zaman ve mekan kavramının farklılaştığı ve sınırların belirginsizleştiği Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 sürecinde "insana değer" ile küçük başlayıp büyük gerçekleştirmeyi hedefleyerek dayanışma ağlarını güçlendirmeyi planlıyoruz. Bu süreçte değer üreten bir STK olarak temel ilkelerimizle faaliyetlerimizi sürekli geliştirebilirsek dışsal faydası yüksek bir Toplum 5.0 kurumu olacağımıza inanıyorum. Karşımıza çıkacak meydan okumalara en büyük reaksiyon olan kollektif ve dayanışma ağları ile cevap olup sürdürebilir bir gelecek inşasını Toplum 5.0 sürecinde önemli bir ivme ile geliştirmek mümkün olacaktır.
Bir arada yaşamanın ve zorluklara karşı kollektif, süper akılla direnç geliştirmenin yeni adıdır Toplum 5.0 süreci. Yapay Zekanın sınırlarını zorlayacağı bu süreçte STK'ların sosyal sorumluluk alanlarına daha fazla dahil olmaları ihtiyacı artacaktır.
Toplum 1.0 ve Toplum 2.0'ın temellerinin atıldığı kadim coğrafyamızda, kayıp kuşakları telafi etme imkanlarını Toplum 5.0'ın komponentleri olan STK ve Sosyal Sorumluluk çerçevesinde telafi edebilmenin taşlarını döşeyebiliriz. Zira İbn-i Haldun'un dediği gibi coğrafya kaderdir ve bu başarımı gerçekleştirmek coğrafyamızın kaderi olabilir.